NEKTARİN ANAÇLARI VE ÖZELLİKLERİ
ANAÇLAR | AĞAÇ GELİŞİMİ | KİREÇLİ VE YÜKSEK PH'LI TOPRAKLARA DAYANIKLILIK | AĞIR VE TABAN SUYU YÜKSEK TOPRAKLARA DAYANIKLILIK | KISITLI SULAMA VE KURAKLIĞA DAYANIKLILIK | KÖK UR NEMATODLARINA DAYANIKLILIK | ÖNERİLEN DİKİM MESAFELERİ | TİCARİ MEYVE BAŞLANGIÇ YAŞI |
GF 677 | 4 m x 5 m 5 m x 5 m |
2 veya 3 | |||||
Garnem (GxN 15) | 4 m x 5 m 5 m x 5 m |
2 veya 3 | |||||
Cadaman | 4 m x 5 m 5 m x 5 m |
2 veya 3 | |||||
Değerlendirme Skalası : Zayıf Orta Kuvvetli |
NEKTARİN HAKKINDA GENEL BİLGİ
Nektarin gülgiller ailesinden bir yaz ayı meyvasıdır. Dünyaya Çin'den yayıldığı düşünülen nektarin, uzun yaşam ve ölümsüzlük sembolüdür. En iyi sıcak iklimlerde yetişir. Bol sulu ve tatlıdır.
Ilıman İklimi seven bir bitkidir.Genellikle 30 yıl yaşarlar. nektarin meyvesinin 2 çeşidi vardır. tüylü nektarin ve tüysüz nektarindir.ülkemizde en çok bursa ve akdeniz bölgelerinde tarımı yapılır. ayrıca meyvenin suyu çıkarılarak meyve suyu yapılır. bu meyvenin ekonomik değeri yüksek olup çok tüketilmektedir.
Prunus persica. Gülgillerden, ılıman bölgelerde yetişen, pembe çiçekli bir ağaç. Anayurdu Çin’dir. Çin’den Batı Asya’ya, oradan da Avrupa’ya geçmiştir. Avrupa’ya İran’dan İspanyollar tarafından getirtilmiştir. Bu nedenle Romalılar nektarinye “Prunus persica” adını vermişlerdir. Günümüzde birçok ılıman iklimli bölgede yetiştirilmekte olan, önemli bir meyve ağacıdır. Nektarin ağacı ortalama 30 yıl yaşar, çok uzun ömürlü bir ağaç değildir. Boyu en fazla 7 m kadar olur. Yaprakları uzun, ucu sivri, düz kenarlı, tüysüz ve koyu yeşildir. Çiçekleri pempe renkli, meyvesi sert, çekirdekli ve etlidir. Türkiye’de en çok Marmara bölgesinde yetiştirilmektedir.
Bol sulu ve tatlı meyvesinin en önemli özelliği kabuğunun tüylü olmasıdır. Bu kadifemsi dokudan hoşlanmayanlar için nektarin denilen tüysüz bir çeşidi de vardır. Çekirdeği tek ve serttir. Çekirdeği kolay ayrılana yarma nektarin, ete yapışık olana et nektarinsi denir. Yarma nektarin genellikle taze meyve olarak tüketilir.
Önceleri botanik adına (Prunus persica) bakılarak nektarinnin anavatanının İran yada Kafkasya olduğu sanılmaktaydı. Ancak zamanla yapılan araştırma çalışmaları, yabani nektarinnin İran’da asla bulunmadığını göstermiştir. Bununla birlikte, anavatanının da Doğu Asya ve Çin olduğu belirlenmiştir (Orta Çin).
Nektarin, dünya üzerinde çok geniş yetişme alanına sahip bir meyve türüdür. Avrupa’nın İngiltere ve kuzey memleketleri (Finlandiya, Norveç, İsveç) dışında hemen her tarafında yetiştirilmektedir. Amerika’ya 16. yy.’ da İspanyol gemicileri tarafından götürülmüştür. Amerika'nın hem kuzey ve hem de güneyinde yetişmekte olup, Avustralya ve Yeni Zellanda’da en fazla yetiştirilen meyve türüdür. Afrika kıtasında da nektarin yetiştirilen alanlar her geçen güngenişlemektedir. Dünya üzerinde enbüyük nektarin yetiştiricisi ülkeler sırasıyla; İtalya, ABD, Çin, Yunanistan, İspanya, Fransa, Rusya, Türkiye, Meksika ve Arjantin ‘dir (Anonim,1993).
Nektarin yetiştiriciliğinin hızla gelişmesinde;
- Çeşitlerin değişik ekolojilere uyma kabiliyetinin,
- Bu türün erken meyveye yatmasının,
- Tarımsal sanayiye önemli bir hammadde kaynağı oluşturmasının,
- Meyvelerinin gösterişli ve besin içeriği yönüyle zengin olmalarının büyük oranda etkisi vardır.
Öyle ki, 100 gr. taze nektarinde 7-12 gr. şeker, 0,7-1 gr. azotlu maddeler (Thiamin, Riboflavin, Niasin), 2-20 mg. C vitamini (Askorbic asit) ve değişik oranlarda A ve B vitaminleri bulunmaktadır.
Ayrıca yıl içerisinde devamlı olarak 5 ay pazara taze nektarin sevketmek mümkündür. Çünkü çok erkenci ve geçci olmak üzere 70’in üzerinde olgunlaşma tarihi farklı nektarin çeşidi ülkemize girmiş bulunmaktadır.
Nektarin taze olarak tüketildiği gibi; meyve suyu konsantresi, pulp olarak, kurutularak ve derin dondurma yöntemleriyle uzun süre saklanabilmektedir. Ayrıca reçel ve marmelat gibi mamûl hale getirilebilmekte, bu yöndeki sanayiye hammadde teşkil etmektedir.
Türkiye’de; Muş, Ağrı, Sivas, Yozgat, Siirt, Van, Bingöl gibi birkaç il dışında her yerde yetişebilmektedir. Yine, bu illerinde iklimsel olarak muhafazalı yerlerinde yetişebildiği görülmektedir. DİE verilerine göre,1997 yılında Türkiye’deki nektarin üretimi 355.000 ton ve ağaç sayısı da 10.970.000 adettir.Ağaç sayısı ve üretim yönüyle de, Marmara Bölgesi (Bursa başta olmak üzere) lider konumundadır.
NEKTARİN ANAÇLARI
GF 677 : Şeftali x Badem melezi olup kuvvetli gelişim gösteren bir anaçtır. Kireçli, pH'sı yüksek ve zayıf bünyeli topraklara son derece dayanıklıdır. Şeftali sökümü yapılan yerlere tekrar dikim için önerilebilecek bir anaçtır. Kök ur nematodlarına hassas olmasından dolayı ağır bünyeli ve su tutan yerlere, daha önceden yoğun sebze yetiştirilen sahalara pek tavsiye edilmemelidir. Şeftali, badem, nektarin ve bazı erik çeşitleri için ideal bir anaçtır. Üzerindeki çeşidin meyve kalitesini arttırıcı özelliğe sahiptir.
CADAMAN : Hemen hemen GF 677 kuvvetinde bir anaçtır. Ağır bünyeli toprak koşullarına ve kök ur nematodlarına daha dayanıklıdır. Kireçli ve pH'sı yüksek topraklara orta derecede dayanıklıdır.
GxN 15 (GARNEM) : Kireçli ve ağır bünyeli topraklara adapte olabilen, demir klorozuna dayanıklı bir anaçtır. Kök ur nematodlarına oldukça dayanıklıdır. Hemen hemen Cadaman kuvvetinde bir anaçtır. Şeftali sökümü yapılan yerlere tekrar dikim için önerilebilir. Meyve verimi ve kalitesi üzerinde olumlu etkisi vardır.
NEKTARİN İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ
İklim İsteği
Nektarin yetiştiriciliğini sınırlayan faktörlerin başında; düşük kış sıcaklıkları, çeşidin kış soğuklama ihtiyacı, ilkbahar geç donları ve düşük yaz sıcaklığıdır. Kış sıcaklığının -18, -20 o C'ye düştüğü yerlerde, gözler ve sürgünler donar.
Nektarin erken çiçek açan meyve türü olması nedeniyle ilkbahar geç donlarından çok zarar görürler. Yaz sıcaklığının düşük olduğu yerlerde, meyvelerin olgunlaşması gecikir ve meyve verimi düşer.
Toprak İsteği
Nektarin; süzek, kumlu, killi, milli, çakıllı, derin ve çabuk ısınan alüviyal toprakları sever ve toprak pH'sı 6-7 arasında olması gerekir. Kumlu topraklarda yeterli sulama ve iyi gübreleme ile yetiştirilebilir.
Ağır killi topraklarda iyi sonuç vermez. Böyle toprakta vegetasyon zayıflar ağaçlar mantari hastalıklara doğal bir dayanıklılık göstermez. Yapraklarda sararma, gövde ve dallarda zamk teşekkülü görülür.
Bademe aşılı nektarinler daha yüksek kireçli topraklara dayanıklılık gösterirken, nisbeten ağır topraklarda da erik anacı kullanılır.